Kalp Medeniyeti
''Bir kez gönül yıktın ise, o kıldığın namaz değil.'' Yunus Emre
Bazen insanın okuduğu bir tek söz hayatı sorgulatır, gündelik yaşantısı hakkında uzun uzun düşündürür. Yunus Emre'nin yukarıda yer bulan mısralarını bilmeyen azdır zannediyorum. Ancak, kaçımız hayatlarımızda bu sözün derin anlamlarını esas alarak bir bakış açısı geliştirebiliyoruz, orası muamma. Bir değişim önce kişinin kendisinde başlamalı, kendi bakış açısını değiştirebilen, farklı gözle görebilen insanlar hayatlarını daha anlamlı kılarlar. O nedenle, bazen durup kendini dinlemeli, ben neredeyim, neler yapıyorum diyebilmeli. Ancak o zaman daha iyi bir insan olma yolunda ilerleyebiliriz.
Dayanışmanın, bütünleşmenin yok olmaya yüz tuttuğu, bencilliklerimizin arttığı bir çağda kalplerimiz de kirlenmekten payını aldı ve almaya devam ediyor. Rekabet temelli yaşam düzeni insanları en iyi, birinci, lider olmaya yöneltirken amaca giden yolda her şey mübahtır düşüncesini ilke edinen kesimler kalbi duyguları yok saydı. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın, aman kimse bana dokunmasın, kimseye bir faydam olmasın minvalinde düşünürken insanı insan kılan kalbi körleştirdik.
Yaşadığımız çağda pek çok şeye sahibiz, istediğimiz herkese, her şeye daha rahat ulaşabiliyoruz. Kalpten gelen sözlerin yerini emojiler aldı. İki kişi aynı odada otururken iki kelam dahi etmeden elindeki akıllı telefonun ekranında zaman geçiriyor, orada baktıklarına gülüyor, orada gördüklerine kızıyor, sinirleniyor. Her şeye bu kadar rahat ulaşmak bizlere pek iyi gelmedi zannediyorum.
Kalplerimiz hissizleştikçe farklı arayışlara yelken açtık, gezip gördüklerimizle, yediğimiz içtiklerimizle güzel bir yaşam arar olduk. Bizlere dikte edilen bu yaşam tarzı bizlere çok imkan sunsa da bizleri insan olarak güdük bıraktı.
Artık yeni bir çıkış kapısı bulmamız, o doğrultuda yürümemiz olmazsa olmazımız olmalı. Ben demekten biz olmaya doğru yol almalıyız, emeği, dayanışmayı ve paylaşmayı esas alan bir yaklaşımı benimsemeliyiz. Benliklerimiz başkaları ile hemhal olmadıkça, dost meclislerinde keyifli sohbetler edip gönüllere girmedikçe doymayacak bunu fark etmeliyiz. İlkel benliklerimiz artık geçerliliğini yitiriyor. ''Bu dünyada benlik satan ahmaktır.'' demiş Zaralı Halil, benliğimizi terbiye edip, bencilliklerimizden, ihtiraslarımızdan, kibrimizden sıyrılmanın zamanı gelmedi mi sizce de?
Güzel bir dünya için, gelecek umutlu günler için değişime önce kendimizden, kalplerimizden başlayalım. ''İnsan evrende gövdesi kadar değil, yüreği kadar yer kaplar.'' en nihayetinde. Kalbini temiz tutmaya çalışanlardan olmak umuduyla.
Sevgi ve saygıyla.
Yorumlar
Yorum Gönder