Dünyanın Yükü


''Kimi soğan bulmaz, kimi bal yutar. Kimi parmağını yalamış gider.'' Aşık Mahzuni Şerif


İnsanın başarıya ulaşmasında, izlediği yolda karşısına çıkan engellerin, bunları aşmak uğruna gösterdiği çabanın, çektiği çilenin büyük bir motivasyon kaynağı olduğuna inanıyorum. Ancak, pek çoğumuz en küçük zorlukta yelkenleri koyuveriyoruz. Kendimizi salıp, farklı bahanelere sığınıyoruz. Hatayı ve suçu kendimizde aramayıp kolaya kaçarak farklı faktörleri/kişileri suçlama kolaycılığına kaçıyoruz. Oysa ki insanlık tarihinde adını başarılılar hanesine yazdıran kişiler çektikleri zorluklara rağmen yılmayan, mücadeleden kaçınmayan kişiler olmuştur.

Geçtiğimiz günlerde çalıştığım işyerine işitme engelli babası ile gelen küçük bir kız çocuğunu, konuşmalarındaki, kendindeki olgunluğu görünce aklıma yaşadığımızı zannettiğimiz zorluklar geldi. Bu konu üzerine bir müddet kafa yordum. İşitme engelli babasına tercüman olan kız çocuğuyla ettiğim sohbette onu öylesine hayranlıkla seyrettim ki bu konuyu anlatmadan geçemeyeceğime kanaat getirdim. Maddi durumlarının iyi olmadığı anlaşılan kız küçük yaşına rağmen çok olgundu. Kaç yaşındasın diye sorduğumda yaşının 10 olduğunu belirtti. Anne ve babası işitme engelliymiş, onlara tercümanlık yapıyormuş. Maşallah, ne güzel ifade ediyorsun kendini dedim, işim gereği üniversite öğrencisi ve daha yetişkin pek çok insanla muhatap oluyorum. Eğitim sisteminin, yaşadığımız internet çağının doğal bir sonucu olarak pek çoğu kendini ifade etmekte bile yetersiz olan bu gençlerde tüm bunlara rağmen mesnetsiz bir özgüven söz konusu. Çünkü, çoğu kendindeki o boş özgüveni tiktok videolarındaki, sosyal medya hesaplarındaki like'lardan, ailelerinin onlara sundukları sınırsız imkanlardan, gönderildikleri liseden bozma vakıf üniversitelerinde okudukları bölümlerden alıyorlar. Yetişkin çağlardaki bireylerin çoğu ise özgüvenini maddiyatına, mevkisine, makamına borçlular. Ancak, gerçek başarının arkasındaki en önemli faktör yaşanılan zorluklardan edinilen derslerdir.



Çocuklarımızın hayatları çok zor diyerek yakınan aileler WhatsApp gruplarından özel okulları yönetmenin, yarış atı gibi o kurs senin, diğer kurs benim diyerek yarış atı gibi çocuklarımızı koşturmanın peşindeler. Toplu taşıma araçlarında, çarşılarda karşılaştığım pek çok gencin derdiyse arkadaşının ona attığı kazıklar, birine laf sokmak falan filan.


Başarıyı/başarısızlıkları, sığındığımız bahaneleri objektif bir şekilde gözden geçirmekte yarar olduğuna inanıyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yusuf Atılgan ve Aylak Adam'ı

Cilalı İmajlar Devri

O Gemi Bir Gün Gelecek