Kayıtlar

Kasım, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dünyanın Yükü

Resim
''Kimi soğan bulmaz, kimi bal yutar. Kimi parmağını yalamış gider.'' Aşık Mahzuni Şerif İnsanın başarıya ulaşmasında, izlediği yolda karşısına çıkan engellerin, bunları aşmak uğruna gösterdiği çabanın, çektiği çilenin büyük bir motivasyon kaynağı olduğuna inanıyorum. Ancak, pek çoğumuz en küçük zorlukta yelkenleri koyuveriyoruz. Kendimizi salıp, farklı bahanelere sığınıyoruz. Hatayı ve suçu kendimizde aramayıp kolaya kaçarak farklı faktörleri/kişileri suçlama kolaycılığına kaçıyoruz. Oysa ki insanlık tarihinde adını başarılılar hanesine yazdıran kişiler çektikleri zorluklara rağmen yılmayan, mücadeleden kaçınmayan kişiler olmuştur. Geçtiğimiz günlerde çalıştığım işyerine işitme engelli babası ile gelen küçük bir kız çocuğunu, konuşmalarındaki, kendindeki olgunluğu görünce aklıma yaşadığımızı zannettiğimiz zorluklar geldi. Bu konu üzerine bir müddet kafa yordum. İşitme engelli babasına tercüman olan kız çocuğuyla ettiğim sohbette onu öylesine hayranlıkla seyrettim ...

Kalp Medeniyeti

Resim
''Bir kez gönül yıktın ise, o kıldığın namaz değil.'' Yunus Emre Bazen insanın okuduğu bir tek söz hayatı sorgulatır, gündelik yaşantısı hakkında uzun uzun düşündürür. Yunus Emre'nin yukarıda yer bulan mısralarını bilmeyen azdır zannediyorum. Ancak, kaçımız hayatlarımızda bu sözün derin anlamlarını esas alarak bir bakış açısı geliştirebiliyoruz, orası muamma. Bir değişim önce kişinin kendisinde başlamalı, kendi bakış açısını değiştirebilen, farklı gözle görebilen insanlar hayatlarını daha anlamlı kılarlar. O nedenle, bazen durup kendini dinlemeli, ben neredeyim, neler yapıyorum diyebilmeli. Ancak o zaman daha iyi bir insan olma yolunda ilerleyebiliriz. Dayanışmanın, bütünleşmenin yok olmaya yüz tuttuğu, bencilliklerimizin arttığı bir çağda kalplerimiz de kirlenmekten payını aldı ve almaya devam ediyor. Rekabet temelli yaşam düzeni insanları en iyi, birinci, lider olmaya yöneltirken amaca giden yolda her şey mübahtır düşüncesini ilke edinen kesimler kalbi du...

Cilalı İmajlar Devri

Resim
''Bu maskeli balo ve onun sahte yüzleri.'' Değişim olgusunun hayatlarımıza yön verdiği ancak bunun yanında gelişimin, kalkınmanın gün geçtikçe düştüğü bir çağda yaşıyoruz. Yaşadığımız çevrelerde, eğitim hayatlarımızda, iş hayatlarımızda amansız bir değişim var. Her gün yeni gelişmeler oluyor, yeni ürünler üretiliyor, yeni bilgiler ortaya koyuluyor fakat insan ruhu ise tam aksine körleşiyor. Bu çerçevede var olduğumuz düzene farklı bir açıdan bakmakta yarar olduğuna inanıyorum. Kendi özelimde çocukluk döneminden bu yana yaşadığım çevreyi düşünüyorum da ne kadar baş döndürücü bir değişim süreci geçirmişiz toplum olarak. Eskiden herkes üç aşağı beş yukarı aynı seviyelerde iken ekonomik düzende meydana gelen adaletsiz gelir dağılımı, emek-sermaye dengesinin bozularak zengini daha zengin, yoksulu daha da yoksul kılmasının neticesinde insanlarda geri dönülemez bir kültürel ve ahlaki erezyon baş gösterdi. AVM kültürü, sosyal medyanın hayatlarımıza hakimiyeti bizleri çık...

O Gemi Bir Gün Gelecek

Resim
'' Bir umuttu yaşatan insanı...'' Bulutsuzluk Özlemi, Sözlerimi Geri Alamam Yaşamak umut etmektir, insan umut ettikçe yaşar. İnsanlık tarihi bunun örnekleriyle doludur. Misal, Sabahattin Ali cezaevinde yatarken ''Görmesen bile denizi, yukarıya çevir gözü, deniz gibidir gökyüzü, aldırma gönül, aldırma.'' diyerek umut ederek dayanmamış mıdır cezaevine? Umut etmek insanı hayata bağlar. Size umudun nahif simgesi İsmail Abi'den bahsetmek istiyorum. Her ne kadar klişeleşmiş ve anlamı idrak edilmeksizin ''O gemi bir gün gelecek Mecnun'' geyiğine heba edilse de umudun ve insanlığın simgesidir İsmail Abi. Hayatta başarımızı, başarısızlığımızı, dostluklarımızı, ilişkilerimizi bakış açılarımız, yaşantılarımızdan edindiğimiz deneyimler anlamlı kılar. Bazen bir kitaptan çok şey öğreniriz, bazen bir insandan, bazen de hayali bir karakterden. İsmail Abi benim için nahifliğin ve çocuksu duyguların simgesidir. Annesi tarafından terk edilen, babası...

İnsan İnsanın Yurdudur

Resim
''Sen sana ne sanarsan, ayruğa da onu san.'' Yunus Emre, Yunus Emre Divanı Toplumsal yaşamın temelini oluşturan insanların insani niteliklere, erdemlere sahip olması düzgün bir toplumsal yaşayış için oldukça önemlidir. Yaşadığımız çağda ve 80 sonrası iyice artan emperyalist akımla insanı bencilleştiren, kendinden başka hiçbir şeyi dikkate almamasını öğütleyen bir sistem süregelmiştir. Bu nedenle de insanlar günden güne daha mutsuz, umutsuz, tatsız tuzsuz bir yapıya bürünmüştür. Bu noksanını gidermek adına da tüketim endüstrisinin kendisine sunduğu gösterişli metalara hücum etme yolunu seçmişlerdir. Bunun da insanı doyurmadığı, tatmin etmediği gerçeği ile psikolojik problemlerde dikkate değer bir artış devam etmektedir. Tüm bunlar dikkate alınınca insanın daha iyi bir dünyaya, yaşantıya kavuşmak adına radikal dönüşümler yapması, zihin yapısını değiştirmenin önemi ortaya çıkmıştır. İnsan, bu dünyaya sadece bencilce ihtiyaçlarını gidermek, başkalarının ruhlarını yok sa...